Doğa Fotoğrafı Nedir?


Uluslararası Fotoğraf Sanatı Federasyonu -FIAP ( Federation Internationale de I’Art Photographie – The International Federation of Photographic Art ), Doğa fotoğrafını; doğal bir yaşam alanı içindeki canlı, evcil olmayan hayvanlar ve tarımsal olarak  yetiştirilmeyen bitkileri, jeolojik oluşumları ve böceklerden buz dağlarına kadar, doğal sürecin geniş çeşitliliğini tanımlar.

Evcil, kafes içinde saklanan veya her türlü yöntemle özgürlüğü kısıtlanmış hayvanlarla  tarımsal olarak yetiştirilen bitkilerin fotoğrafları doğa fotoğrafı olarak değerlendirilemez.

İnsanlar tarafından değişikliğe uğratılmış bir çevreye uyum sağlamaya çalışan baykuş ya da leylek gibi canlıların oluşturduğu doğa konularıyla; kasırga ve med-cezir dalgaları gibi çevreyi tekrar eski haline dönüştürmeye çalışan doğal güçlerin izlerini taşıyan görüntüler de, insan unsuru en az düzeyde olmak şartıyla, kabul edilebilir.

Hangi fotoğrafik araç kullanılırsa kullanılsın, orijinal görüntü fotoğrafçı tarafından çekilmiş olmalıdır. Orijinal görüntüye yapılacak her türlü müdahale ve değişiklik, hataların hafif bir rötuşu ile sınırlı olup, orijinal görüntünün içeriğini değiştirmemelidir.

Tanımın amaçlarının başında; fotoğrafçıların doğal dünyanın duygusunu, özenle ve gerçeklikle kaydetmelerini özendirmek gelmektedir.

Doğa fotoğrafçısı; başka alanlardaki fotoğrafçıların sorumluluklarının yanı sıra insan elinin henüz ulaşmadığı ya da bozmadığı doğal ortamlara zarar vermeden çalışmalı ve hatta doğanın ve çevrenin korunmasına aktif katkı da sağlamalıdır. Çalışma konusuna saygının gereğidir bu.

Fotoğrafçı; güzellikler karşısında etkilenip elindeki makinesinin deklanşörüne basan kişi değildir. Fotoğrafçı; bir tema çerçevesinde, zamanın herhangi bir kesitinde bir tavır sergilemektedir. Fotoğrafçı bu tavrı sergilemek için güçlü altyapı kurmak; yani düşünsel altyapı, sanatsal altyapı, kompozisyonel altyapı, bir dünya görüşü oluşturmak durumundadır. Doğa fotoğrafçısının konusu/ teması ise doğadır. Doğanın beslediği duygularımızın peşinden gider, doğanın gerçekliğinden alıntılar yapar, dünya görüşümüz ve alt yapımız çerçevesinde yorumlayarak kompozisyonlar oluştururuz.

Fotoğrafçılığı amatör düzeyde hatta hobi düzeyinde bir uğraş olarak ele alırsak, yaygın alanlardan birisi de doğa fotoğrafçılığıdır. Bu açıdan yaklaşıldığında; doğa fotoğrafçılığı ile gezi fotoğrafçılığı karışmakta ve iç içe geçmektedir. Büyük kentlerde yaşayanların ve yoğun iş yaşamından bunalanların huzur bulmak, dinlenmek için yöneldikleri hobiler içerisinde gezi ve fotoğraf önemli yer tutmakta. Yani doğa gezileri ve doğada fotoğraf çekmek, yaygın hobiler ya da amatör uğraşılardır.

İster sanatçı kimliğiyle, ister mesleği gereği ve isterse hobisi için olsun doğada fotoğraf çeken, doğaya çıkan fotoğrafçının öncelikli sorumluluğu ‘doğaya saygı göstermek’, doğanın korunmasına özen göstermektir.

Fotoğrafın her alanında olduğu gibi doğa fotoğrafçılığında da fotoğrafçı; temasını çok iyi tanımak, kullanacağı makine ve ekipmana hakim olmak, teknik fotoğraf bilgilerine sahip olmak zorundadır. Ayrıca; doğa fotoğrafçısının fiziki performansı ve doğada yaşayabilme becerileri de gelişmelidir.

Doğa fotoğrafçılığını kendi içinde alt başlıklara ayırmak mümkün:

Doğa Manzarası (landscape)Fotoğrafı

Doğa’da Yakın Çekimler (makro fotoğraf)

Vahşi Doğa Fotoğrafı

Doğada fotoğraf çekerken yapılan en yaygın hatalardan biri; doğanın sunduğu görsel zenginlik ve yarattığı yoğun duyguların etkisiyle doğru bakış noktası araştırılmadan ve ışığın uygunluğuna dikkat edilmeden acele ile çekim yapmaktır. Böylece; teknik hatalarla dolu ve birbirine benzeyen, doğanın “kopyalanması” amaçlı görüntüler çekilir. Doğada doğru bakış noktasını bulmak ve o noktaya ulaşmak uzun mesafeleri aşmayı ve uzun zamanları gerektireceğinden, çekim planının önceden ve iyi yapılması zorunludur. Aksi takdirde doğru zamanı ve uygun ışığı kaçırmak kaçınılmazdır.

Doğa fotoğrafında ışığı anlamak, ışığı ve renkleri kullanmak, derinlik ve nesne düzeni başarı için temel unsurlardır. Doğal ışın özelliklerini bilir ve doğayı tanırsak her ışık koşuluna uygun fotoğraf çekilebileceğini de biliriz. Işığı doğru kullanarak, perspektifi gerektiği gibi düzenleyerek, doğru objektif ve ekipmanı kullanarak istenen doğa fotoğraflarına ulaşabiliriz. Doğal ışık çok değişkendir. Günün değişik saatleri, mevsimler, havanın nem oranı, hava tabakasının kalınlığı, atmosferik koşullar, ışığın geliş açısı, bulutların durumu, coğrafi konum gibi faktörlerin hepsi ışığın şiddetinin, renginin, yönünün, parlaklığının değişmesine neden olur.

Doğa fotoğrafçılığında tesadüflerin ve şansın başarıya katkısı çok fazla değildir. Belki şansınız, her şeyin planladığınız gibi gerçekleşmesi olabilecektir. Doğada başarılı fotoğraflar, doğa bilgisi ile çekim planları için gösterilen özen ve hazırlıklar ile doğru orantılıdır. Bu nedenle; doğa fotoğrafçısı olacakların bu alt yapıyı ve birikimi kazanmaya çalışmaları gerekmektedir. Amacı doğa fotoğrafçılığı olmayan fakat doğada başarılı fotoğraflar çekmek isteyenlerin ise doğa fotoğrafı çekimi amaçlı olarak düzenlenen özel gezilere katılmaları gerekecektir. Çünkü; doğa fotoğrafı çekim gezileri iklim ve hava koşulları, hangi zamanda hangi noktada bulunulacağı dikkate alınarak, ne tür fotoğraflar çekileceği ve amaçları belirlenmiş olarak planlanacakdır.

Ülkemiz insanı doğa fotoğrafı açısından şanslı sayılabilir. Tropik bölgeler, kutuplar, yağmur ormanları gibi özel alanlar kadar olmasa da ülkemizde de çok etkileyici bölgeler bulunmaktadır. Deneyimli doğa fotoğrafçılarının bulunduğu ortamlara gitmek, bu fotoğrafçıların katıldığı doğa fotoğrafı eğitimlerine ve gezilerine katılmak doğa fotoğrafçılığı ile ilgilenenler için en ideal yöntemdir.

Fotoğrafla Kalın.