Yedigöller Milli Parkı ve Fotoğrafçılar


Bu muhteşem yeri görmeyen fotoğrafçı olmadığını düşünüyorum. Yıllardır her amatör ve profesyonel fotoğrafçıya çok cömert kadrajlar veren bu bölge artık çok kalabalık ve gittikçe de kalabalıklaşıyor. Fotoğrafı bırakın, gezmek mümkün değil artık. Hafta içi, sonu fark etmeden her yıl biraz daha çok insanın ziyaret ettiği bu yere en son gittiğimde bir şey fark ettim. Eskiden sadece fotoğrafçılarla ve kampçılarla veya trekçilerin bildiği bu yer şimdi keşfedildiği için günü birlikçi turistlerle dolu.

                                  

Yedi göllere yaklaşık 12 yıldır gidiyorum. Yedigöller yolu eskiden çok bozuktu, gidiş geliş zordu çok tanınmadığı için de fazla kalabalık olmazdı. Yollar yapıldı düzeldi ulaşım kolaylaştı, fotoğrafçılar açısından çok iyi oldu mu desem yoksa bitti mi desem. Fotoğrafçılar tarafından ziyaretin bu sene azaldığını gözümle gördüm bundan 5-6 yıl önce sonbaharda gittiğimde herkes fotoğrafçıydı şimdi selfi çekim yeri olmuş. Araba park yeri yetmeyen arada yollar kapanma durumuna gelip anonslarla araba sahipleri çağırılan, çadırlar yüzünden yürünemeyen, merdiven ve patikalarda uzun süre öndekinin selfisi beklenen, hiçbir fotoğrafın başkasını uyarmadan çekilemeyen, manzara çekimlerinde sıra beklenen, basılmamış mantar bulunmayan bir yer olmuş Yedigöller. Yani bizler için kısaca bitmiş ya boş gün kollayacağız ya da başka yerler keşfedeceğiz. Son gidişimde tüm olumsuzluklara rağmen inatla fotoğraf çektim. Şimdilik ziyaretlerin bir zarar veremediği bu güzel yerde olumlu şeylerde var tabii. Turkcell kullananlar için iyi eskiden telefon zor çekerdi. Mangal işi durdurulmuş ateş yakmak yasaklanmış bu gerçekten önemli. Restoran’lar faal durumda yiyecek içecek bulmak mümkün. Eğer bir fotoğrafçı olarak hala gitmediyseniz seneye sonbaharda mutlaka gidin çünkü şu an artık kar yağmaya başladı gitmek zorlaştı. Bu sene çektiğim birkaç fotoğrafı sizinle paylaşıyorum. 

                                  

        

Aşağıda  T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI BOLU İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜNÜN, Yedigöller için tanıtım yazısını yayınlıyorum.

Batı Karadeniz Bölgesi’nde Bolu’nun 42 km. kuzeyinde Zonguldak’ın güneyinde yer alan Milli Parka Ankara–İstanbul karayolunun 152. km’sindeki Yeniçağa ve 190. km’sindeki Bolu’dan kuzeye ayrılan yollarla ulaşılır. Kışın Bolu–Yedigöller güzergâhı (karla) kapalı olduğundan ulaşım, Yeniçağa–Mengen–Yazıcık veya Devrek- Yazıcık üzerinden yapılır. 1642 hektar büyüklüğündeki Yedigöller Havzası, 1965 yılında milli park olarak korumaya alınmıştır. Havza kayan kütlelerin vadilerin önlerini kapatması sonucu oluşan, yüzeysel ve yeraltı akışlarıyla birbirine bağlı, kuzeyden güneye 1500 m. mesafede sıralanmış 7 gölden oluşmuştur. Milli park içindeki “Köyyeri” mevkiinde yeni Bizans dönemine ait bulunan kalıntılardan, eski dönemlerde bölgenin bir yerleşim yeri olduğu anlaşılmaktadır.

Milli park bünyesinde Büyükgöl, Seringöl, Deringöl, Nazlıgöl, Küçükgöl, İncegöl ve Sazlıgöl olarak 7 göl vardır. Bu göller aralarında 100 m. yükselti farkı bulunan iki plato üzerindedir. Ortalama 780 m. yükseklikte olan platodaki göllerin en büyüğü Büyükgöl’dür. En derin yeri ise 15 m’dir. Büyükgöl’ün güneydoğusundaki Deringöl, 20 m. uzunluğundaki akan bölümü ile Büyükgöl’e bağlıdır. Büyükgöl, Yedigöller’de canlı alabalık yetiştirilmesi için damızlık amaçlı kullanılmaktadır. Ülkemizde ilk alabalık üretme istasyonu 1969 yılında burada kurulmuştur. Büyükgöl’ün kuzeyinde ise Seringöl bulunmaktadır. Diğer platodan 100 m. yükseklikteki platonun en geniş gölü Nazlıgöl’dür. Dibinden sızdırdığı bol miktardaki su, gölün kuzeydoğusunda yüzeye çıkarak bir şelalenin oluşmasına sebep olduğundan “Şelale Gölü” adı da verilir. Aynı platoda Sazlıgöl, İncegöl ve Küçükgöl bulunur. Kuzeyden güneye doğru alçalma gösteren bölgede, en yüksek yer 1488 m. ile Eğrikiriş Tepesi, en alçak yer ise 465 m. ile Kirazçatı’dır.

Yedigöller Milli Parkı bilimsel inceleme ve araştırmalar için de kuvvetli bir altyapıya sahiptir. Çok sayıda bitki türünü içeren milli park, yurdumuzun en güzel, karışık doğal ormanlarına sahiptir. Başlıca ağaç türleri olan kayın, gürgen, meşe, kızılağaç, akçaağaç, karaağaç, titrek kavak, sarı ve kara çam, köknar, fındık, ıhlamur ve dişbudak ağaçları yüksek boylu ve düzgün gövdelidir. Porsuk gibi nesli azalmakta olan bitki türleri de mevcuttur. Yaban hayvanlarından ayı, domuz, kurt, tilki, sansar, sincap, geyik, karaca ve tavşan ile kuşlardan yabani ördek, yabani güvercin ve keklik vardır. Milli Park sahasında 100’ün üzerinde kuş türü tespit edilmiştir. Bu özellikleriyle Yedigöller Milli Parkı tam bir doğa cenneti durumundadır. Her yıl mayıs-eylül dönemlerinde Büyükgöl ve Deringöl’de ücret karşılığı sportif olta balıkçılığı yapılabilmektedir. Göllerde göl alası ve gökkuşağı alabalığı vardır.

Yedigöller Milli Parkı içerisindeki “Kapankaya Manzara Seyir Yeri”ne çıkılarak gölleri ve eşsiz peyzaj güzelliklerini görmek mümkündür. Bu güzergâh üzerinde bir de anıt ağaç bulunmaktadır. Ayrıca, milli park içindeki geyik üretme istasyonu ziyaret edilebilir. Sessiz ve sakin bünyesi, güzel manzaraları, değişik arazi şekilleri, yürüyüş yolları, şelaleleri, çeşitli cinste bitki ve ağaçlarla süslü yamaçlarıyla piknik, dinlenme, fotoğraf çekme, spor yapma ve kamp kurma gibi rekreatif faaliyetler yapıl Ayrıca, 1 hektarlık alanda çadırla veya karavanla konaklama da yapılabilir. Parkın ziyarete en uygun zamanı nisan-kasım ayları arasıdır. Milli Park İçinde bulunan 18 üniteden oluşan toplam 72 yataklı bungalov evlerde konaklama ve restoran hizmeti verilmektedir.