Renk Nedir ve Nasıl Oluşur?


Renk ışığın meydana getirdiği ruhsal ve fiziksel bir olaydır. Etkisi, renk duygusu anlamında üç faktöre bağlıdır.

  1. Düşen ışığın spektral kompozisyonuna,
  2. Rengi geçiren veya yansıtan maddelerin moleküler yapısına,
  3. Bizim renk alıcımız göz ve beynimize.

Renk ışıktır. Işık olmayınca en renkli objeler bile rengini kaybeder ve siyah görünür. Gün ışığında beyaz bir bina beyazdır, gece kırmızı ışıkla aydınlanınca kırmızı, mavi ile aydınlatılınca mavi görünür. Binanın rengi, onu bize gösteren ışığın rengine bağlı olarak değişir. Fotoğrafçılık için ışığın rengi çok önemlidir.

Işık bir radyasyon kaynağından yayılır ve homojen değildir. Gün ışığı çeşitli türden ışıkların karışımıdır. Görünen spektrumda dalga boyu 380 ile 780 milimikron arasındaki titreşimlerin karışımı beyaz ışığı verir. İnsan gözü tek tek spektral komponentleri ayırt edemez. Bu fotoğraf bakımından önemli bir husustur. Çünkü insan gözü, karışımı farklı olan ışıkları dahi beyaz ışık gibi görür. Ancak bu ışıkları, makinemiz tarafından gerçek renkleriyle görülür. Bu durum farklı ışık kaynaklarının farklı renk sıcaklıklarına sahip olmalarından kaynaklanmaktadır. İnsan gözü, bu ışıkları beyaz ışıktan ayırt edemediğine göre, mevcut ışığın uygun olup olmadığına nasıl karar verebilir? Bu nedenle fotoğrafçılar, ışığın niteliğini ölçebilecek bir alete muhtaçtırlar. Gelen ışığın rengine ilişkin bu ölçüm Kelvin skalasına göre yapılır.

kelvin skalasi

Kelvin gelen ışığın renk sıcaklığını santigrat cinsinden ölçmüştür. Bu ölçüm mutlak sıfır (-273 C) dan başlamaktadır. Kızdırılmış bir demirin kırmızı ışık yaymaya başladığı sıcaklık 100 C yani 1273 K derecesidir. Verilen herhangi bir ışığın renk sıcaklığı, adına “kara cisim radyatörü” (black body radiator) denilen cismin belli sıcaklık derecesine kadar ısıtıldığında aldığı renge bakarak belirlenir.

Terminolojide sıcak renk denince spektrumun kırmızı tarafı soğuk renk denince mavi tarafı düşünülür. Oysa renk sıcaklığı bahsinde fizik bilimi tarafından tam tersi bir durum söz konusudur. Kırmızı denince 1000 C, mavi denince de 20,000 C renk ısısı kastedilir.

beyaz ayari

Renk nasıl oluşur?

Renk birçok farklı yoldan elde edilir. Bunlardan bazılarına göz atalım.

  1. Emilme: Maddeler ve renk pigmentleri bu yolla görünürler. Toprağın kırmızısı, bitkilerin yeşili gibi doğal objelerin renkleridir. Bu renkler ışığın yutulmasıyla oluşur. Bu nasıl olur? Spektrumun bütün renklerini içeren beyaz ışık bir obje üzerine düşer. Bazı renkleri temsil eden dalga boyları yüzeyi delerek içeri girer ve yutar. Diğer renkleri temsil eden diğer dalgalar yansır ve renk duygusu uyandırır.
  2. Difüz yansıma: Renk oluşturan tipte yansımadır. Işığın yüzeyden belli bir derinliğe inmesi, spektrumun belli bir bölümünün yutulması diğerinin yansıması ile olur. Yansıyan yüzeyin rengini verir ki, buna difüz yansıma denir.elektro manyetik spektrum
  3. Kuramsal yansıma : Işık, madde tarafından seçici bir yutulmaya uğramaz. Başlangıçtaki spektral kompozisyonunu, yani beyazlığını korur. Bu yüzden parlama beyaz görünür. Hatta renkli bir yüzeyden yansısa bile
  4. Polarize ışık ve parlama kontrolü: Polarize filtresi ile kontrol edilir. Polarize filtre ışığı polarize eden saydam bir malzemedir. Işığın bir yüzeyine düşen polarize olmayan ışık öbür tarafa polarize olmuş olarak geçer. Pol filtre yardımıyla parlamanın giderilme derecesi, parlayan yüzey ile ışığın geliş yönü arasındaki açıya bağlıdır. Bu açının 34 derece olması halinde, parlamanın tümü giderilebilir. Diğer bütün açılarda parlama azalır ama tümü giderilmez. Geliş açısı 90 derece ise filtrenin etkisi olmaz.
  5.  Seçici yansıma: Gelen ışık beyaz ise yansıyan ışıkta beyazdır. Bunun bir istisnası, metallerin seçici yansıma yapma özelliğidir. Gelen ışık metalik yüzeyden kuramsal biçimde yansırken metalin cinsine bağlı olarak değişikliğe uğrar. Örneğin parlatılmış bir bakır levhaya düşen ve kuramsal biçimde yansıyan ışık bakır rengi olarak yansır.
  6. Dağılma: Az yoğun ortamdan çok yoğun ortama geçişte (havadan suya veya cama geçiş) beyaz ışık ışını prizmaya girer ve içinden geçerken kırılır. Kırılma üniform değildir ve beyaz ışık ışını dağılır. Yoğun ortamı terk ederken bir spektrum oluşturur
  7. Girişim: İnce bir tabaka halinde renksiz saydam bir madde üzerine düşen beyaz ışık ve üzerine düştüğü madde, yüzeyinde, bakış açısına bağlı olarak muhtelif renkler oluşturur. Bu renkler muhtelif dalga boylarının girişimi sonucu ortaya çıkar.
  8. Kırınım: Bir seri birbirine yakın paralel kanallar da beyaz ışığı, aynı şekilde kesme veya güçlendirme yoluyla, parlak renklere dönüştürürler.
  9. Saçılma: Işık çok sayıda küçük partikülden oluşan bir ortama girince, bu partiküllerle her çarpmasında hafifçe yön değiştirir. Işığı saptıran tanecikler aşırı küçükse, örneğin tek bir dalga boyu civarında ise sapmalar seçici olur. Bu olaya ışık saçılması denir. Doğan ve batan güneşin kırmızımsı rengi, şafakta gökyüzünün kırmızımsı rengi de gene ışık saçılmasıyla meydana gelen bir olaydır.